19 Aralık 2012 Çarşamba
WolfTeam “Av Mevsimi”
19 Eylül 2012 Çarşamba
Spor ve futbol oyunları tanıtımı
Yepyeni bir flash oyun ile karşınızdayız. Oyunumuz bir spor oyunu ancak alıştığınız spor türü oyunlar arasında biraz farklı. Zaten oyunun adıda bu farkı açıkça ortaya çıkaracak gibi. Oyunun adı “ taş devri futbolu “. İl çağlarda futbol nasıl oynanırdı yada bu deneyimi yaşamak isterseniz il tercih etmeniz gereken oyunlardan biri diyebilirim. Oyuna girişte karşınıza çıkan PLAY yazısına tıklamanız ile oyuna başlangıç yapıyorsunuz. Çıkan ekranda kontrol edeceğimiz oyuncuya bir isim verip tamam dedikten sonra oyuna başlıyoruz. Topun yönünü ve topun hızını mouse ile belirleyebiliyoruz. Yani kontrol için mouse yeterli olmakta. Futbol oyunları oynamayı sevenler için değişik bir deneyimi sende yaşamak istiyorsan buyur ve oyna.
17 Eylül 2012 Pazartesi
Oyunlar üzerine denemelerim
Bugün televizyon seyrederken bir şeyin farkına vardım,seksenli yıllar ve öncesi çok zorlu yıllarmış.Biz şimdi çok şanslı bir nesil olduğumuzu fark ediyoruz.
O yılları tv de seyrettiğimiz için.Ben o yıllar bir çocuktum ,tv dünyamıza tek kanallı olarak girmiş,çocukların oyuncakları arabaları Almanya'dan gelirdi.Eğer
şanslı bir kişiyseniz,akrabanız varsa sizinde kırmızı arabanız olurdu.Eğer yoksa sadece bakardınız arabaya.Mahallede ki çocukların oyuncakları telden yapılan arabalardı.
Bazıların ki ağaçdan yapılırdı.Erkek çocuklar okul ve dersden kalan zamanlarında arabalarıyla oyun oynar,yarış yaparlardı.Şimdi bakıyorumda çocukların elinde ki arabalar
renk renk ,boy boy oluyor.Çocuklar birini beğenmezse diğer arabalarını oynar durumdalar.Geçmiş ve gelecek bizileri kıyaslamaya itiyor.Bir araba oyunu,yada flimi
çocukların hayal dünyasını geliştiriyor.Bir arbama flimi dünyayı kasıp kavuruyor,onu yapan kişi de bir zamanlar çocuktu.Bunu yaparken kendi çocukluğunu arabasını
düşünmüştür bence.Güzel renkli arabalar,yaşamları ile çocukları eglendiriyor mutlu ediyor.
11 Eylül 2012 Salı
Oyun dünyasının bilgilendirme haberi
Oyun kavramı temel olarak insanın boş zamanlarını değerlendirmek ve bazen de çeşitli eğitici faaliyetlerde bulunmak amacı ile uygulanan bir etkinlik olarak tanımlanabilir. Oyunlar oynama açısından farklı kategorilerde incelenebilmektedirler. Oyunların farklı kategorilerde incelenme nedeni bir oyun farklı yaş guruplarına hitap edebilecek şekilde yapılmış olabilir. Bu durum da oyunlardaki birbirinden farklı olma amaçlarını ve farklı öğeler içermesini açıklamaktadır. Oyunlar için kullanılan araçlar geçmişten günümüze çok fazla değişiklik göstermiştir. Bu değişiklikte etkili olan etken teknolojik gelişmelerde yaşanan değişikliklerdir. Gerçi teknolojik olarak yaşanan gelişmeler ile insan hayatının hemen hemen her aşamasında karşılaşılmaktadır ama oyun alanında yaşanan gelişmeler çok daha fazla göz önünde olduğu için yaşanmış gelişmeleri sıralamak daha kolay olmaktadır. Tabi oyunlar kavramını tüm yönleriyle değil çocukluğumuzdan günümüze kullandığımız araçlarda yaşanan gelişmeler anlamında ele alacağız. Bir an için çocukluğunuzu düşünün, çocukluk zamanlarınızda oyun oynama amacıyla kullandığınız oyuncakları hatırlamaya çalışın. Oynanan oyuncakların çoğu el yapımı ve çevrede var olan malzemelerden yapılmış tahtadan oyuncaklar, işe yaramaz bez parçalarından yapılmış bebekler gibi. Oysaki günümüzde bunların yerini tamamen fabrikasyon ürünü olan oyuncaklar ve çok fazla oynama seçeneği olan video ve bilgisayar oyunları almıştır. Oyunların hitap ettiği insanların yaş aralıkları düşünülünce ne kadar geniş bir tanım aralığı ile karşı karşıya olunduğu daha iyi anlaşılabilir. Böylesi geniş bir hedef kitlenin varlığı oyunlarda var çeşitliliği açıklamaya yeterlidir. Örneğin çocuklara yönelik oyunlarda hem eğitici hemde öğretici öğeler bir arada bulunur. Bu durumun nedeni bu yaşlarda oyunlar ile eğitici davranışların kolayca öğretilebilmesidir. Aynı durum çocukluk yaşını geçmişyetinliğe ilk adımlarını atmaya hazırlanan yaş grubuna yönelik oyunların farklı öğeler içermesine yol açmaktadır. Mesela bir yetişkinliğe girecek yaş gurubu için hazırlanan oyunlarda hedef yaş gurubuna yönelik olmayan çok basit yada çok karmaşık öğelerin bulunması oyunun oynanabilirliğini çok fazla azaltacaktır. Oyunlar aynı zamanda oynayan kişinin duygularını, özlemlerini , korkularını yani kısa bir deyişle iç dünyasını yansıttığı unutulmamalıdır. Bubakımdan oyunları basit birer araçla vakit kaybı olarak değerlendirmemek gerekir.
http://www.oyunpaketim.com/oyunlar-hakkinda-bilgilendirme.html
1 Eylül 2012 Cumartesi
Beceri oyunlarının keyfi
Beceri oyunlarını oynamaktan çok keyif duyarım. Beceri oyunlarını oynamaktan keyif duyma sebebim bu oyunların benim yeteneğimi ön plana çıkardığını düşünmemdir. Yetenekli insanlar aynı zamanda üretici insanlardır. Bugün size bahsedeceğim oyun zıp zıp macera oyunudur. Zıp zıp serisi oynaması çok zevkli bir beceri oyunudur. Oynanışının basit olması zıp zıp macera oyunu serisinin ilgi görmesinde büyük etkendir. Aynı zamanda kahramanımızın o sempatik görünüşü hepimizin kalbini ısıtmaktadır. Zıp zıp macera oyunu oynamak istiyorsanız. ooyunoyna.com da zıp zıp oyunları kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
21 Haziran 2012 Perşembe
Meboyun.com yenilenmiş görüntüsüyle çok güzel olmuş
Değerli arkadaşlar bu yazımızda yenilenen bir oyun sitesinden bahsedeceğiz. Bu siteyi geçen sene görmüştüm, kalitesiz dandik bir site idi. Arama motorlarında gezinirken tesadüf denk geldim, dedim ki bende bir bakam bu siteye ne var ne yokmuş,siteye girince hoş bir tasarımla kaliteli oyunlarla yenilendiğini gördüm. Sitenin amacı güncel meb oyunları yani meb oyun sitesi. Bu siteyi gezerken dikkatimi çeken şey oyunların resimlerinin kalitesi idi. Turuncu renk seçimide cıvıl cıvıl bir site izlenimi veriyor. Siteye sizde aşağıdaki linkten bakabilirsiniz.
Meb oyun, en zevkli meb oyunları oyna | meboyun.com
16 Haziran 2012 Cumartesi
Yalan dünya orçun oyunu güzel olmuş.
Son günlerin en çok konuşulan ve sevilen dizisi hiç şüphesiz ki Yalan Dünya dizisidir. Gülse Birsel, dizinin hem senaristliğini yapıyor hem de dizi de başrol karakterlerden olan Deniz karakterini canlandırıyor.
Ancak Yalan Dünya dizisinin sosyal medyada daha çok konuşulan ve replikleri halkın diline dolanan ana karakteri kesinlikle Orçun olmuştur. Dizi de ergen bir genç olan Orçun, önüne gelen her kızdan hoşlanan tiplerden. E tabi bitişik komşusu Deniz'i de sürekli Öpüşelim mi? sorusu ile taciz etmektedir. Ancak Orçun ne Deniz'den ne de diğer kızlardan, beklediği cevabı alamamaktadır. Ama bir bölümde giydiği sihirli gömlek sayesinde dünyaca ünlü star Pamela Anderson, evet evet namı değer iri göğüslü Pamela'nın dikkatini çekmiştir. Hatta Pamela Orçun'u öperek onun gönlünü kazanmıştır. İşte sosyal medyanın yoğun ilgi gösterdiği Orçun karakterine, yeni açılan bir oyun sitesi Oyun 99 da kayıtsız kalmamış, Yalan Dünya Orçun isimli bir oyun çıkarmış. Yerli oyun sitelerinden beklenmeyecek kalitede bir oyun olması beni şaşırttı. Gerçi bu sitenin diğer güncel oyunu Cem Yılmaz ve Ahu Yağtu oyununu görünce kalitesiz bir oyun beklemiyordum pek. Oyun Pamela ve Orçun'un öpücük mevzusundan esinlenmesine rağmen, bildiğiniz bol levelli, hatta toplam 20 levelli bir oyun olmuş.
Oyuna git
Yalan Dünya Orçun'un Oyunu da Çıktı
Yalan Dünya televizyon dizisinin en sevilen karakteri olan Orçun'un artık bir de oyunu var. Evet replikleri ağızdan ağıza Orçun karakterinin artık bir de oyunu var.
Daha önce Cem Yılmaz ve Ahu Yağtu oyunu ile tanıdığım Oyun 99 sitesi, Orçun'u da boş geçmeyerek çok güzel bir oyun piyasaya sürmüş. Sosyal medyanın yeni fenomeni Orçun, bu oyun sayesinde muradına eriyor. oyun da Orçun'un kalbini Pamela'ya ulaştırarak bölümleri bitiriyor ve puan kazanıyorsunuz.
Oyunu aşağıda verdiğim linkten oynayabilirsiniz. Bol öpüşmeli günler dilerim..
4 Haziran 2012 Pazartesi
Ateş Ve Su Oyunları Tüm Dünyada Oynanıyor
Ateş ve su oyunları dendiğinde aklınıza ilk gelenin bir ateş ve onu söndürmek için kullanacağınız su gelmektedir. Fakat öyle değil. Burada ikisi de farklı bir karakteri simgelemektedir. Farklı farklı kişilerdir. Ateş bir erkeği su ise bir kızı canlandırmaktadır. Ve tahmin edemeyeceğiniz şekilde işbirliği içindedirler. İnanması çok zor ama birbirine zıt görünen karakterler işbirliği içindedirler. Bunu size anlatacağım oyunu oynadığınızda daha iyi anlayacaksınız. Oyunumuzun ismi Ateş ve sudur. Ateş ve su oyununda iki farklı karakteri aynı anda kontrol etmektesiniz. Birbirlerine düşmanlıkları yoktur ve birbirlerini kendilerine dost edinmişlerdir. Karşılarına çıkan engelleri beraber ve birbirlerine yardım ederek geçmeye çalışırlar. Tabi bunu sizin kontrolünüz altında yapmaktadırlar. Ateş karakterini kontrol etmek için yön tuşlarını kullanmanız gerekmektedir. Yön tuşları ile kullanmaya başladığınız da karşınıza kırmızı ve mavi renkte su çukurları çıkacaktır. Mavi olan su çukuru ateşe, kırmızı renkte olan su çukuru ise suya zarar vermekte hatta öldürmektedir. Yolunuza hangi karakterle devam ediyorsanız su çukurlarına dikkat etmelisiniz. Bu su çukurlarından başka yeşil olan bir su çukuru daha vardır. Bu su çukuru ikisine de birlikte zarar vermektedir. Herhangi bir karakterle yola devam ederken sizin önünüze kapı engeli çıkacaktır. Bu kapıyı açma kolu biraz gerinizde kalacaktır. Bu gibi durumlarda diğer karakteri açma kolunun üstünde durmalı ki geçebilesiniz. İyi bir iş birliği yaparak bütün bölümleri geçmelisiniz. Konuya buradan http://blog.oyunoyna33.com/ates-ve-su-oyunlari-tanitim/ ulaşın.
11 Mayıs 2012 Cuma
Oyun ve domain pazarı
Günümüzde oyun dünyası farklı bir boyut aldı. Bir çok güzel oyun gündem yaratırken, bir o kadarda dandik web siteleri türedi. Hayatta bir şeylerde kalite olması konusunda taviz vermedim. Oyun dünyasının bu gidişini görünce harbiden iğrendim. Google seo sisteminin backlink alt yapılı olması, domain pazarının büyümesine yol açtı. Her hangi bir iş için bile domain bulmak şu anda çok zor durumda. İşten anlayan anlamayan piyasaya girdi. Şuan içinde piyasayı alt üst etti. Domain pazarının artık stabil bir duruma geçmesi gerek. Bir çok sitenin binlerce uzantısı vs karmaşık rakamlarla alınması. Her geçen gün kopya siteler çıkması Google ın dikkatini çeker umarım. Şu anki günümüzde iş uzantılı bile bir çok domain para kazandırır amacı ile alınmış durumda .nereye kadar gider bu iş bilmiyorum ama ileriye dönük iş projeniz varsa, domainini şimdiden alın yarın çok geç olabilir.
17 Mart 2012 Cumartesi
İki aşıklar Ateş ve su buz devrinde
Ateş ve su buz devrinde oyunu miniclip.com tarafından yapılmış fireboy and watergirl oyunlarının devamıdır. Oyunda amaç ateş ve suyu birlikte kapılara götürmektir. Ateş ve su dünyanın en popüler oyunlarından bir tanesidir. Efsane olmaya aday bir oyundur. Modasının geçeceğini de pek zannetmiyorum. Oyun 20 den fazla bölüm barındırır. 1, 2, 3, 4 diye serileri mevcuttur. Ateş ve su kız hikayesi aslında geçmişe dayanan bir aşk hikayesidir. Milattan önce ateş ve su bir birine aşık olmuşlar ama ikisi de bir birlerine dokunamıyor, dolayısı ile aşklarını yaşayamamışlar.
Oyunun garip yönlerinden biri yapımcı site bu kadar tutacağını ve taklitlerinin olacağı hiç bilmiyordu. :) Bilseydi sanırım yasal olarak bir çok şeyleri ele alırdı. Gelelim ateş ve su buz devri konusuna dediğim gibi miniclip çıkardı bu oyunu ilk defa bende ilk bu sitede oynadım Sitede bir kaç oyun bulunmakta oyunu oynarken dur yavrum siz kardeşsiniz diyecek gibi oluyorsunuz. :) Ateşvesu Buz Devri oyunu bence her zaman popüler olacak oyunlardan biri tavsiyem bu oyunu mutlaka oynamanız yönünde. Ateş ve su buz devri oynamak için siteye gidebilirsiniz.
9 Şubat 2012 Perşembe
Halaylı Yılan Oyunu (Kasap havası)
Halaylı yılan oyunu türklerin yaptığı çok güzel bir i-phone oyunu.Oyun bildiğiniz yılan oyunun türk versiyonuna değiştirilmiş hali.Yılanın yerine halay çeken insanlar var.Kasap havası eşliğinde oyunu oynuyorsunuz.Ellerini kaldırmazsanız şaşırım oyunla beraber.
Zibumi tarafından yapılan oyunun şu an için flash versiyonu yok olsa çok tutardı eminim.Oyunda toplam 40 bölüm var.4 tanede düğün oyun sadece Wedding Snake ismiyle App Store de satılıyor.
Oyunun videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz.
Zibumi tarafından yapılan oyunun şu an için flash versiyonu yok olsa çok tutardı eminim.Oyunda toplam 40 bölüm var.4 tanede düğün oyun sadece Wedding Snake ismiyle App Store de satılıyor.
Oyunun videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz.
4 Şubat 2012 Cumartesi
Çocuklarımıza Eskileri Öğretelim
Bir küçük çocuktum bir zamanlar,saftım kötülük nedir bilmezdim.Güzel ve çirkin hayatımıza bir sinemayla girdi.Tek kanallı teleyizyon vardı o zamanlar.Televizyon
hayatımıza girdiğinden beri saf çocuksu oyunlarda kalmadı.Sokak aralarında sek sek oynamak,ip atlamak,çizgi oynamak hayal oldu gitti.Eskiden çocuklar kendi
oyunlarını kendi kurar yapardı.Hayal gücü çok daha gelişmiş kendi işini kendi gören bir dönemdi o dönemler.Sınır yoktu oyun oynarken insan yapabildiği kadar mutlu
olur ,yaptığı işle mutlu olurdu.Bir zamanlar çocuktuk ,şimdi büyüdük kocaman adam olduk .Bizi mutlu eden oyunları icat ettik sokak aralarında koştuk,bahçede sek sek oyunları oynadık ,yaramazlık yaptık komşu bahçenin evinden erik çaldık. :))))Şimdi hiç bir çocuk bizim yaptıklarımızdan binde birini yapamıyor yada yapmalarına izin verilmiyor.
Bizler çocuklar için sokakları kapadık,onun yerine araba park alanları,işletmecilerin eşya koymaları için kaldırım yaptık.Hiç bir çocuk kaldırama oturup Beş taş oyunu oynayamaz oldu artık.sokak aralarında top koşturamaz oldular,Artık çocuklar çocuk olduklarını unuttu biz büyükler sayesinde.Ben bile o günleri çok özlüyorum.
Şimdi kalkıyoruz çocuklar oyun oynamasını bilmiyor diyoruz, biz hayal güçlerini,sokak aralarını,müstakil bahçeli evleri aldık yerlerine kocaman apartmanlar diktik,bide
yaptığımız apartmanları övdük çocuklar için.Hangi çocuk istemez bir Ağaca çıkıp kuş yuvasına bakmak yada tırmanmak ne derseniz deyin biz çocukları çoktan unutuk.Kendi egomuzu ve cebimiz düşündük hep ,sonrada zamane çocukları bunlar birşey bilmez anlamaz dedik çocuklara malesef.Diyoruz ki altın çağını yaşıyor çocuklar,
ellerinin altlarında Bilgisayar ve bedava oyunlar oynuyorlar daha ne istiyorlar diyoruz.Malesef çok kötü bir gün pişman olacağız bu dediklerimize,eminim ki
"gelecekte çocuklar evden çıksın" diye sokaklar ve bahçeler kuracağız ama o çocuklar evden adım atmıyacaklar.Biz onları eve bagımlı ve bilgisayara bağımlı birer çocuk yaptık. Oyun oynar için bilgisayarda oynan bir oyun olarak bilecekler.Bir çoğu körebe durumuna düşecek,Gerçek oyunları bulamıyacak yaşayamayacaklar malesef.
Büyükler der ya gelecek çocukların ve gençlerin! boşuna kandırmayın bu lafla büyükler gelecek sadece sizlerin onlar sizin kuklanız.İsterseniz verir ,isterseniz
alırsınız ellerinden.Sizler onları saf çocuk duygularını aldınız.ooyun oynamaları gerekirken,ellerine silah,taş verdiniz Mahsum çocukları aldınız yerlerine birer
canavar ettiniz.Şimdi kalpkıp biz onlar için yaptık herşeyi demeniz sadece sadece palavra o kadar.Siz büyükler kendiniz tatmin etmeye devam ettikçe
gelecek daha kötü bir yer olmaya devam ediyor.Geç olmasın diyorsanız kafanızı kumdam çıkarın ve çocuklara kendi oyun alanlarını geri verin alın onları evden
sokaklara,eski oyunlara dönmesini sağlayın.Her çocuk yaşamı sokakda oynadığı oyunlarla bilecektir,yeri gelecek düşecek bir yeri kanıyacak,o zaman anlıyacak ki acının
ne demek olduğunu öğrenecek,kan dökmenin kötü bir şey olduğunu bilecektir emimin.Yeri gelecek oyunda gülmeyi bilecek bir arkadaşının komik halinde.
Cebindeki bir kuruşun arkadaşlarıyla paylaşmayı,yada arkadaşlarıyla paralarını biriktirip bir arkadaşlarına doğum günü hediyesi alamayı bilecek,birlikten kuvvet doğduğunu öğrenecek,dediğim gibi saymakla bitmez oyunların çocuklara neler öğreteceğine ama biz hala çocuklarımızı düşünmüyoruz.Onlara hazır yiyecekleri veriyor sırtlarını poh pohluyoruz.Benim bir gün çocuklarım olursa sokaklar olmazsa nasıl mutlu çocuklar yetiştire bileceğim ki?
Geç olmadan hadi çocuklarımızla bir o oyun oynayalım bu pc başında değil eski oyunlardan olsun çelik çomak gibi ne dersiniz.....
19 Ocak 2012 Perşembe
Trt Çocuk oyunları eleştirileri ve planetler
Trt Çocuk oyunları denince akla önce pepe,çuf çuflar,keloğlan,tilki,rüzgar gülü falan geliyor.Ama bunula sınırlı değil TRT'nin oyunları Eski sinema filmlerinden tutun dünyadaki bir çok ülkeye kadar çeşitli soruların olduğu bilgi yarışmaları var.Ama şunu eksiklik olarak görüyorum.Trt'nin çocuklara yönelik oyun sayısı oldukça az bunun içinde telif falan demeyip bazı öğeleri özel şirketlere izin verip oyunlarını yaptırmalı bence.TRT televizoyun olarak zaten büyük potansiyele sahipken oyunlarının bu kadar az olması iyi değil çocuklar trt çocuğun sitesini sevmiyorlar bunun en önemli faktörü trt çocuğun sitesinin flash tabanlı olması.Dünya kadar coder vs şubu sorunu olmayan trtnin neden sitesi flash tabanlı olurki.Çocukları sıkmaktan başka hiç bir işe yaramıyor bunu anlaması gerekiyor artık. trtcocukoyunlari.com bakın bu site bile bence trt çocuğun sitesinden iyi yan bir site olabilir ama kardeşim flash tabanlı site yaparlarsa oyunlar geç yüklenirse. site açılmazsa oraya giren ziyaretçiler ne yapsın. Planetcocukoyunlari.com siteside planet çocuk oyunları diye site açmışlar içinde planet çocukla alakalı hiç oyun yok.Daha kötüsü planetin zaten oyunu yok madem yok yapsanıza be kardeşim burdan site sahiplerine sesleniyorum.Yapın millet oynasın. neyse bugünlük eleştirilerim bu kadar daha farklı eleştiriler için buluşmak üzere. 18 oyunlar yazarı
12 Ocak 2012 Perşembe
tom ve jerry oyunları varmı
Bugün konu olarak Türkiye'de çok sevilen tom ve jerry oyunları ve çizgi filminden bahsedeceğim.Tom ve jerry yani kedi ile fare ,fare jerry kedi tom ikiside çok sevilen bir karekter biri kaçar biri kovalar bazen tam tersi olur köpekte girer araya.Saray entrikaları gibidir aradaki düşmanlık ama jerry her zaman kazanan tarafa yakındır.Çocukların ilgiyle izlediği tom ve jerry bir çizgi kahramanın öte,çocukların sevgilisi oldu.Çok sevilincede tabi bu kahramanlar için tom ve jerry oyunları çıkarıldı.Bu oyunları yayınladığım bu sitede oynayabileceksiniz.Tom ve jerrynin bir birinden güzel muhteşem oyunlarını çocuklar oynamak için can atacaklar.Çocukların bu sevdiği kahramanı bizde oyunlarını toplayarak çocuklara eğlenceli bir oyun sunmak için hazırladık.Hazırlama sürecinde fazla uğraşmadık dersek yalan söyleriz.Çok emek harcayarak birbirinden güzel oyunları topladık ve yayına sunduk. 18 oyunlar ekibi olarak sizlere daha farklı siteleri tanıtmak amacı ile farklı konularda hizmet etmeye devam edeceğiz.
7 Ocak 2012 Cumartesi
gizemce masalı
Çok eskilerden bir masal bu , şimdi masal anlatan nine dede kalmadı malesef.Masallar bir varmış bir yokmuş diyerek başlar bizim masalda öyle başlıyor.
Küçük şirin bir ülkede geçiyor gizemleriyle, büyücüleriyle dolu bir gizem ülkesi.Gizem ülkesinde bir prenses yaşıyormuş,çok güzel ,şirin ve gizem dolu bir prensesmiş.
kralın tek kızı ,kral kızını çok seviyormuş,herkesten saklıyormuş kızını,kimsenin onu görmesini istemediğinden ülke dışına çıkmasına izin vermiyormuş,hatta sarayın
dışına bile adım attırmıyormuş.Güzel prensesi herkes çok merak ediyormuş onu göre bilmek için her yolu denemişler ama kimse onu görmeyi başaramamış.
Gizem bir gün saraydan gizli çıkmaya karar vermiş, ama nasıl çıkması gerektiğini bilmiyormuş ,günlerce düşünmüş ama bir yol bulamamış.Bir gün hiç beklenmedik bir
anda saraya bir yabancı gelmiş , bu yabancı gezginmiş bütün ülkeleri gezer dolaşırmış.Saraya yolu düşen gezgin misafir edilmiş.Gizem bu gezginle saraydan kaçmaya
karar vermiş.Sabah olmuş erkenden yola çıkmış gezgin ormanlardan geçmiş,dağlar dereler aşmış bir köye gelmiş.At arabasını durdurmuş kalacak bir kervan saray bulmak için
yürümeye başlamış.Gizem de arabadan inmiş ,hiç bilmediği dünyayı toprağa ayak basmış,çok heycanlanmış.
Gizem hayatından çok memnunmuş artık.Akşam karanlığı çökmeye başlayınca içine bir korku düşmeye başlamış, bir an önce gezginin gelmesini bekler olmuş,ama malesef gezgin
dönmemiş.Arbaya binmiş korkudan ne yapacağını bilememiş.Kurtlar ,köpekler ulumaya başlayınca daha da korkmuş ,ağlamaya başlamış.Uyuya kalmış Gizem gizemli ülkeden
rüyalar görmeye başlamış.Rüyasında gizemci adında bir kahin görmüş ona yardım etmek istediğini ama bir şartı olduğunu söylemiş.Şimdi uyu sabah ben sana gelecem seni
evine geri götürecem ama senden bir istediğim olacak dedi.Gizemci Gizem’den bir söz almış oldu.Gizem uyandı sabah oldu düşünmeye başladı.gördüğüm gerçek mi yoksa
sadece bir rüyamı dedi durdu.Karnı açıkmıştı indi arabadan bir bakti ki yerde bir sepet dolusu elma ve ekmek vardı yemeye başladı.Biraz yedikten sonra canı su istedi
bir baktı ki su dolu bir tas ,onu da aldı içti Gizem.Artık karnı doymuş ne yapsam diye düşünmeye başladı,tam o sıra da bir adam geldi yanına ak saçlı uzun
sakalları olan biri ,Gizem birden hatırladı bu kişiyi,rüyasındaki kahindi bu,olmaz dedi ama gerçekti tam karşısında duruyor ona gülümsüyordu.
Gizemci ,gizeme doğru yürüdü nasılsın bakalım kızım beni tanıdın mı dedi ? Evet tanıdım dedi Gizem.
Beni evime götürmeye mi geldin dedi gizemciye,gizemci evet gizemli ülkenin prensesi dedi.Hadi gidelim gizemci baba dedi birden,gizemci babamı dedin kızım çok
hoş hoş ve naifsin dedi.Yola çıktılar ,gizemli ülkeye akşam oldu ülkeye geldiler .Gizemci seni evine getirdim şimdi isteğimi söylüyorum dedi.
Gizem Gizemciye buyur dile benden ne dilersen dedi, Gizemci de söyledi,
Benim bir oğlum var bir derdi var onun ona yardım etmeni istiyorum her şeyi yaptım,gitmediğim ülkü kalmadı ama çaresini bulamadım dedi.
Gizem çok merak etti nedir derdi dedi; benim oğlum rüyasında bir kız görmüş o kıza aşık olmuş, o günden beri o kızı bekler evde birgün gelecek beni bu
evden dışarı çıkaraçak mutlu mesut yaşayaçağına inanıyor.Senden istediğim onu bir kez görmen ve konuşman dedi gizemci,
Gizem biraz korktu ama söz vermişti istediğini yapacaktı,yola çıktılar gizemciyle eve geldiler,gizemci oğluna bir misafirimiz var hadi gel dedi onu bekletme salonda
seni bekliyor dedi gizemci oğluna,Baba nerden çıktı bu ben kimseyi görmek istemiyorum ben olmaz dedi.Gizem yerinde duramıyordu merak ediyordu o kişiyi
salondan dışarıya yukarıya çıktı kapıdan bakmaya başladı ,bir den şok oldu Gizem olamaz imkansız bu benim rüyamda gördüğüm kişi dedi Gizem kendine.
Hemen aşağıya indi beklemeye başladı hem çok mutlu hem çok üzgündü,gizemli ülkede herşey gizemli olmak zorundamı dedi ama yapaçak bir şey yoktu beklemek.
Sesler gelmeye başladı merdivenlerden,Gizem’in elleri ayakları heycandan titremeye başlıyordu .Kapı usulca açıldı,içeri biri girdi ,sıtı ona dönüktü onu görmüyordu
Gizem,ne olaçak şimdi derken birden pencereden bir kelebek kondu omuzuna Gizemin ,heycanlandı yine bir süre sonra kelebek uçtu uçtu oda oğlanın omzuna kondu
kelebek,Gizem kelebeğe bakarken oğlanda Gizemi gördü tam o sırada.Şimşekler çakmıştı gizemcinin oğluna olamaz tanrım o ooooo kız dedi bayıldı.
Masal burda bitti gökten üç elma düştü biri kızlara,biri oğlanlara biride gizemci ve gizemli olan herşeye düştü.Masalın sonunu herkes kendine göre
bitirsin şimdi arkadaşlar….
Küçük şirin bir ülkede geçiyor gizemleriyle, büyücüleriyle dolu bir gizem ülkesi.Gizem ülkesinde bir prenses yaşıyormuş,çok güzel ,şirin ve gizem dolu bir prensesmiş.
kralın tek kızı ,kral kızını çok seviyormuş,herkesten saklıyormuş kızını,kimsenin onu görmesini istemediğinden ülke dışına çıkmasına izin vermiyormuş,hatta sarayın
dışına bile adım attırmıyormuş.Güzel prensesi herkes çok merak ediyormuş onu göre bilmek için her yolu denemişler ama kimse onu görmeyi başaramamış.
Gizem bir gün saraydan gizli çıkmaya karar vermiş, ama nasıl çıkması gerektiğini bilmiyormuş ,günlerce düşünmüş ama bir yol bulamamış.Bir gün hiç beklenmedik bir
anda saraya bir yabancı gelmiş , bu yabancı gezginmiş bütün ülkeleri gezer dolaşırmış.Saraya yolu düşen gezgin misafir edilmiş.Gizem bu gezginle saraydan kaçmaya
karar vermiş.Sabah olmuş erkenden yola çıkmış gezgin ormanlardan geçmiş,dağlar dereler aşmış bir köye gelmiş.At arabasını durdurmuş kalacak bir kervan saray bulmak için
yürümeye başlamış.Gizem de arabadan inmiş ,hiç bilmediği dünyayı toprağa ayak basmış,çok heycanlanmış.
Gizem hayatından çok memnunmuş artık.Akşam karanlığı çökmeye başlayınca içine bir korku düşmeye başlamış, bir an önce gezginin gelmesini bekler olmuş,ama malesef gezgin
dönmemiş.Arbaya binmiş korkudan ne yapacağını bilememiş.Kurtlar ,köpekler ulumaya başlayınca daha da korkmuş ,ağlamaya başlamış.Uyuya kalmış Gizem gizemli ülkeden
rüyalar görmeye başlamış.Rüyasında gizemci adında bir kahin görmüş ona yardım etmek istediğini ama bir şartı olduğunu söylemiş.Şimdi uyu sabah ben sana gelecem seni
evine geri götürecem ama senden bir istediğim olacak dedi.Gizemci Gizem’den bir söz almış oldu.Gizem uyandı sabah oldu düşünmeye başladı.gördüğüm gerçek mi yoksa
sadece bir rüyamı dedi durdu.Karnı açıkmıştı indi arabadan bir bakti ki yerde bir sepet dolusu elma ve ekmek vardı yemeye başladı.Biraz yedikten sonra canı su istedi
bir baktı ki su dolu bir tas ,onu da aldı içti Gizem.Artık karnı doymuş ne yapsam diye düşünmeye başladı,tam o sıra da bir adam geldi yanına ak saçlı uzun
sakalları olan biri ,Gizem birden hatırladı bu kişiyi,rüyasındaki kahindi bu,olmaz dedi ama gerçekti tam karşısında duruyor ona gülümsüyordu.
Gizemci ,gizeme doğru yürüdü nasılsın bakalım kızım beni tanıdın mı dedi ? Evet tanıdım dedi Gizem.
Beni evime götürmeye mi geldin dedi gizemciye,gizemci evet gizemli ülkenin prensesi dedi.Hadi gidelim gizemci baba dedi birden,gizemci babamı dedin kızım çok
hoş hoş ve naifsin dedi.Yola çıktılar ,gizemli ülkeye akşam oldu ülkeye geldiler .Gizemci seni evine getirdim şimdi isteğimi söylüyorum dedi.
Gizem Gizemciye buyur dile benden ne dilersen dedi, Gizemci de söyledi,
Benim bir oğlum var bir derdi var onun ona yardım etmeni istiyorum her şeyi yaptım,gitmediğim ülkü kalmadı ama çaresini bulamadım dedi.
Gizem çok merak etti nedir derdi dedi; benim oğlum rüyasında bir kız görmüş o kıza aşık olmuş, o günden beri o kızı bekler evde birgün gelecek beni bu
evden dışarı çıkaraçak mutlu mesut yaşayaçağına inanıyor.Senden istediğim onu bir kez görmen ve konuşman dedi gizemci,
Gizem biraz korktu ama söz vermişti istediğini yapacaktı,yola çıktılar gizemciyle eve geldiler,gizemci oğluna bir misafirimiz var hadi gel dedi onu bekletme salonda
seni bekliyor dedi gizemci oğluna,Baba nerden çıktı bu ben kimseyi görmek istemiyorum ben olmaz dedi.Gizem yerinde duramıyordu merak ediyordu o kişiyi
salondan dışarıya yukarıya çıktı kapıdan bakmaya başladı ,bir den şok oldu Gizem olamaz imkansız bu benim rüyamda gördüğüm kişi dedi Gizem kendine.
Hemen aşağıya indi beklemeye başladı hem çok mutlu hem çok üzgündü,gizemli ülkede herşey gizemli olmak zorundamı dedi ama yapaçak bir şey yoktu beklemek.
Sesler gelmeye başladı merdivenlerden,Gizem’in elleri ayakları heycandan titremeye başlıyordu .Kapı usulca açıldı,içeri biri girdi ,sıtı ona dönüktü onu görmüyordu
Gizem,ne olaçak şimdi derken birden pencereden bir kelebek kondu omuzuna Gizemin ,heycanlandı yine bir süre sonra kelebek uçtu uçtu oda oğlanın omzuna kondu
kelebek,Gizem kelebeğe bakarken oğlanda Gizemi gördü tam o sırada.Şimşekler çakmıştı gizemcinin oğluna olamaz tanrım o ooooo kız dedi bayıldı.
Masal burda bitti gökten üç elma düştü biri kızlara,biri oğlanlara biride gizemci ve gizemli olan herşeye düştü.Masalın sonunu herkes kendine göre
bitirsin şimdi arkadaşlar….
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)